Mavi Yolculuk Mutfağı dediğimiz bir kavram var artık! Kaptanların her biri hem usta denizci hem de usta birer aşçı! İşte o ustaların en yeteneklilerinden biri de Tanju Çankaya! Kaptanı olduğu teknenin adı ise Trippin. Trippin, American Hospital The Bodrum Cup’ın en entelektüel ve sofistike teknesi desek yanılmış olmayız büyük ihtimalle! Neden mi? Çünkü bu

teknenin tasarımcısı ve sahibi dünyaca ünlü caz müzisyeni Ali Perret! Müzik ve deniz, birbirini destekleyen iki büyük tutku Ali Perret’in hayatında.

HER YIL SEVEREK KATILIYOR

Tanju Çankaya, Trippin’in sadece kaptanı değil, aynı zamanda şefi de… Denizciliği Galip İsen’den, aşçılığı ise babasından devralan Çankaya, American Hospital The Bodrum Cup’ı çok önemsiyor ve her yıl severek katılıyor. Bodrum’u gastronomi kültürü ile tanıtmanın

çok önemli olduğunu düşünüyor Tanju Kaptan. Trippin’in özelliği de bu zaten! Bu teknenin mutfağında donmuş ya da hazır hiçbir malzeme kullanılmıyor. Yolculuğa çıkmadan önce tüm

malzemeler Bodrum köylerinden tedarik ediliyor. Trippin’de misafirlere sunulan menü, beş yıldızlı bir Michelin restoranını aratmıyor. Rafine, sağlıklı ve ilham verici!.. Örneğin teknede haftanın her günü muhakkak mangal yanıyor. Kızartma yok! Mezeler Bodrum ve Girit mutfağı ağırlıklı. Sadece zeytinyağı kullanılıyor. Çiğ balık, koruklu Yunan Salatası, Symi Karidesi Salatası, mevsimine göre ot yemekleri ve tabii ki çeşit çeşit balık…

 

Cevat Şakir, Sabahattin Eyüboğlu’na ‘arkadaşlarını topla ve buraya gel, Bodrum’a gelin’ diyerek başlattığı ilk ‘Mavi Yolculuktan’ bu yana tam 75 sene geçti. İlk mavi yolcular, ahtapot avcısı Paluko’nun “Karakuş” adlı tirhandili ile ‘vira’ derken yanlarında azık niyetine peynir, su, İstanköy peksimeti, tütün ve çokça rakıdan başka bir şey yoktu! Şimdilerde ise Mavi Yolculuk Mutfağı dediğimiz bir kavram var artık! Kaptanların her biri hem usta denizci, hem de usta birer aşçı! İşte o ustaların en yeteneklilerinden biri de Tanju Çankaya! Kaptanı olduğu teknenin adı ise Trippin.

Trippin, American Hospital The Bodrum Cup’ın en entelektüel ve sofistike teknesi desek yanılmış olmayız büyük ihtimalle! Neden mi? Çünkü bu teknenin tasarımcısı ve sahibi dünyaca ünlü caz müzisyeni Ali Perret! Kaptanı ve şefi ise parmak yedirten lezzetlerin üstadı Tanju Çankaya.

Önce Ali Perret’e “Trippin” adının nereden geldiğini soruyoruz. Aldığımız yanıt, müzisyen ve denizci Eugene Ali Perret’in ilham veren hayat hikayesinin küçük bir özeti gibi oluyor:

“Trippin, üçlemenin son halkası. Kelimenin birden fazla anlamı var. İlk iki anlamı müziğe dair, sonuncusu ise tekne! Şöyle ki; Acid Trippin, 1995’te kurduğum ilk müzik grubunun adı. Acid caz yapan bir gruptu bu. “Trippin”, Afro-Amerikalıların yüzyılın başında ‘caz’a verdiği isimdir. İkinci projem, 2002 yılında çıkardığım Mingus Trippin albümüydü. Charles Mingus paçalarını yeniden aranje etmiştim… Üçlemenin son ayağı ise Trippin teknesi oldu. 2005’te kuruldu, 2007’de denize indirildi.”

Müzik ve deniz, birbirini destekleyen iki büyük tutku Ali Perret’in hayatında. Denize olan tutkusunun nereden geldiğini sorduğumuzda, şöyle yanıt veriyor: “Ailemde denizci yok fakat benim denizle tanışmam çok erken oldu. New York’tan İstanbul’a Türk şilebiyle taşındık. Ben o sırada 6 yaşındaydım ve okyanusu geçtim! Hala unutamadığım hatıralarım var. Tek yolcu bizdik şilepte ve iki kabin vardı. Kaptan köşkünden makine dairesine kadar her yer benim oyun alanımdı.”

Ünlü müzisyen, bugüne kadar American Hospital The Bodrum Cup’a sadece 2018’deki İstanbul Challenge’da dahil olmuş. Organizasyonu ilk düzenlendiği yıldan bu yana gönülden desteklediğini söylüyor. Perret’in tirhandili Trippin ise Bodrum Cup’ın müdavimi… Tanju Çankaya’nın kaptanlığında hemen her yıl yarışlara katılıyor Trippin.

Tanju Çankaya, Trippin’in sadece kaptanı değil, aynı zamanda şefi de… Denizciliği Galip İsen’den, aşçılığı ise babasından devralan Çankaya, American Hospital The Bodrum Cup’ı çok önemsiyor ve her yıl severek katılıyor. Burada çok güzel anılar biriktirdiğini, harika dostlar edindiğini anlatıyor keyifle. American Hospital The Bodrum Cup’ta Tanju Kaptan’ın maharetini bilmeyen yok! Özellikle de bazı misafirler “Trippin’de Tanju Şef varsa geliriz” modunda! Hatta geçtiğimiz yıllarda düzenlenen Mavi Yolculuk Mutfağı yarışmalarına, bir grup hekim hayranı ile birlikte katılmış!

Bodrum’u gastronomi kültürü ile tanıtmanın çok önemli olduğunu düşünüyor Tanju Kaptan. Trippin’in özelliği de bu zaten!  Bu teknenin mutfağında donmuş ya da hazır hiçbir malzeme kullanılmıyor. Yolculuğa çıkmadan önce tüm malzemeler Bodrum köylerinden tedarik ediliyor. Her şey organik! “Biz yemediğimiz hiçbir şeyi misafirimize yedirmiyoruz, Trippin’de kural bu” diyor.

American Hospital The Bodrum Cup’ın Mavi Yolculuk Mutfağı Yarışmasını çok önemli bir etap olarak görüyor. “Tekne bir otel değil, teknede yemek yapmak da otelde yemek yapmak gibi değil. İmkanlarınız ve fiziki ortamınız kısıtlı. Çok iyi organize olmanız gerekiyor” diye anlatıyor.

Trippin’de misafirlere sunulan menü, beş yıldızlı bir Michelin restoranını aratmıyor. Rafine, sağlıklı ve ilham verici!.. Örneğin teknede haftanın her günü muhakkak mangal yanıyor. Kızartma yok! Mezeler Bodrum ve Girit mutfağı ağırlıklı. Sadece zeytinyağı kullanılıyor. Çiğ balık, koruklu Yunan Salatası, Symi Karidesi Salatası, mevsimine göre ot yemekleri ve tabii ki çeşit çeşit balık… Tanju Çankaya’dan özel bir tarif istiyoruz, aldığımız yanıt “Tekneye bekleriz!” oluyor. Sonunda ısrarlarımıza dayanamayıp, şarapta kalamar tarifini veriyor bize. Oldukça basit, fakat lezzetiyle şaşırtan bu tarifi mutlaka not edin, pişman olmayacaksınız!

ŞARAPTA KALAMAR

Yarım kilo bebek kalamarı yemeklik kırmızı şarapta kaynatıyoruz. Yaklaşık yarım saat piştikten sonra kalamarları bir tabağa alıyoruz. Balsamik, fesleğen, sarımsak ve zeytinyağı ile karıştırıp salata olarak sunuyoruz.

Bon Apetit!

BİR BAŞKA TARİF TRİLYE RESTAURANT SAHİBİ SÜREYYA ÜZMEZ’DEN

SAKIZLI LEVREK BUĞULAMA

Malzemeler:

Yarım kilo levrek

2 adet havuç

2 adet patates

10 adet kiraz domates

10 adet arpacık soğan

2 adet soğan

2 adet kereviz sapı

4 yemek kaşığı krema

1 tatlı kaşığı çam sakızı

1 yemek kaşığı tereyağı

Yeterince tuz

Yapılışı: Sebzeleri doğrayıp bir tencerede haşlayın. Derin bir tavada tereyağını eritip filetosunu çıkardığınız levrek balıklarını koyun. Sebzeleri, haşlama suyunu ve kremayı ekleyin. Tuz serpiştirin, çam sakızı ilave edip balığın pişmesine az bir zaman kala kiraz domatesleri ekleyip, beş dakika daha kaynatın. Afiyet olsun.

(Tarif Süreyya Üzmez’den)