Bodrumlu genç yüzücü Aysu Türkoğlu, 29 Temmuz 2023’te Manş Denizi’ni geçti. 16 saat 28 dakika boyunca nefesimizi tutarak izledik genç şampiyonumuzu. Fransa’nın Cap Gris-Nez kıyısına çıktığında yüzünde kocaman bir gülümseme, gözlerinde Cumhuriyet kadar parlak bir ışık vardı… Ağustos ayında ise bu kez Kuzey Kanalı’nda yaşattı bize aynı gururu Aysu Türkoğlu. Kuzey Kanalı’nı yüzerek geçen ilk Türk kadını ve en genç Türk sporcu olarak tarihe yazdırdı adını, adımızı… Kuzey İrlanda’dan atmaya başladığı kulaçlarıyla 11 saat 48 dakika boyunca aralıksız yüzerek İskoçya kıyısına ulaştı Bodrumlu Aysu. Yeni başarısını büyük bir övünçle Cumhuriyetin 100’üncü yılına adadı.  

 

Guinness Rekorlar Kitabına girmeye hazırlanan Bodrumlu yüzücü Aysu Türkoğlu’nun motto’su:

HER ŞEYDEN BİRAZ BİRAZ, DENİZDEN FAZLA FAZLA…

Sınırları aş, güvenli limanlardan ayrıl. Sana doğru gelen rüzgarı yakala ve yelkenlerini ona göre ayarla! Dünyanın düşleyenlere ihtiyacı var kuşkusuz… Fakat düşlediğini yapanlar tarih yazanlardır. 22 yaşındaki Bodrumlu genç yüzücü Aysu Türkoğlu, Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında Türk kadınının, Türk gencinin adını tarihe altın harflerle yazdırdı. Cesareti, iradesi, gücü ve enerjisiyle tutkularının ardından gitmenin ne müthiş başarı hikayelerine dönüşebileceğini kulaçlarıyla anlattı bize Aysu… Gururumuz oldu, umudumuz oldu.

DENİZCİ BODRUM’UN DENİZCİ KIZI

Manş Denizi’ni ve Kuzey Kanalı’nı yüzerek geçen maraton yüzücüsü 22 yaşındaki Aysu Türkoğlu, Cumhuriyet’in 100’üncü yılına armağan ettiği inanılmaz başarılarını The Cup’a anlattı. Denizci Bodrum’un denizci kızı Aysu Türkoğlu’nun yüzme tutkusu, gençler için ilham kaynağına dönüştü. Genç yaşında Manş Denizi’ni, hemen ardından Kuzey Kanalı’nı kulaç kulaç kateden Aysu’nun hedefi Oceans Seven’ı tamamlayarak Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek! O hayali tamamlamaya adım adım yaklaşıyor genç yüzücü. 

İLHAM KAYNAĞI ABLASI

22 yaşına kadar spor kariyerine çok fazla başarı ve ödül sığdıran Aysu Türkoğlu, 2001 Bodrum doğumlu… Lise eğitimini İzmir’de tamamlayan genç maraton yüzücümüz, şu sıralar Ege Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi son sınıf öğrencisi… Dört kişilik çekirdek bir ailenin en küçüğü olan Aysu, “denizle hep iç içe olan” bir aileden geliyor. Kendisinden 7 yaş büyük olan ablası eski bir yüzücü, babası ise şimdilerde emekliliğin tadını çıkaran bir tekne imalatçısı…  Abla Aynur, O’nun ilk ilham kaynağı olmuş. Yüzmeye de böyle başlamış. “Sadece sporun değil, aslında birçok şeyin başlangıcı ablam sayesinde” diyor Aysu. 7 yaşından bu yana kendi mücadelesini veriyor yüzerek… Bu yıl Manş’ı ve Kuzey Kanalı’nı geçerek, “en”lerin arasına girmeyi başardı Aysu Türkoğlu. Sırada yeni meydan okumalar var. 

  1. YILDA EKSTRA GURUR

2023 yılı Ağustos ayında gerçekleştirdiği Kuzey Kanalı serüveni genç yüzücü için çok özel; çünkü bu kadar zor koşullarda, bu kadar zevk alarak yüzmek O’nu çok mutlu etmiş. Genelde yüzücülerin bu kanalı en sona bıraktığını söyleyen Aysu, “Ben soğuğa olan dayanıklılığım sayesinde, ikinci sıraya koydum bu parkuru. İyi ki de öyle yapmışım. Karaya ayak basmak inanılmaz bir mutluluktu benim için. Bunu Cumhuriyetimizin 100’üncü yılında yapabilmiş olmak da ekstra gurur verici oldu” diyor. Her parkurda, her antrenmanda sınırlarını yeniden ve yeniden keşfettiğini söylüyor Aysu.  Parkura hazırlanma sürecini şöyle anlatıyor bize: 

HER KOŞULA UYUM SAĞLIYOR

“Her kanalın kendine göre zorlukları oluyor ve aslında bununla birlikte antrenman mesafe ve saatleri de değişiklik gösteriyor. Her koşula alışık olmam gerekiyor, dolayısıyla antrenmanı da böyle yapıyorum. Kuvvet antrenmanlarının yanında 2, 4 ve 6 saatlik deniz ve havuz antrenmanlarım oluyor. 12 ay her hava koşulunda denize giriyorum. Bu da psikolojik deniz antrenmanı! Örneğin Kuzey Kanalı için kilo almıştım ama Ka’iwi’ yi geçmek istesem kilo vermem gerekir, çünkü birisi çok soğuk diğeri çok sıcak. Bunun gibi değişiklik gösteren çok fazla olay var.”

EN İYİLERİ GERİDE BIRAKTI

Manş’ı 16 saat 28 dakikada, Kuzey Kanalı’nı ise 11 saat 48 dakikada geçerek dünya tarihinin en iyi yüzücülerinin arasına giren ve hatta rekoruyla onları geride bırakan Aysu’ya “Hem en genç hem de ilk Türk kadını” gibi rekorların sahibi olmak nasıl bir duygu diye sormadan edemiyoruz. “Başarı bence kadın ya da erkek diye ayrım gözetilmeden değerlendirilmeli” diyor yaşından beklenmeyen müthiş bir bilgelikle ve devam ediyor: “Genç olmanın da pek çok insana göre daha avantajlı olduğu düşünülüyor. Ama bu sefer de çok fazla şeyden fedakarlık yaptığınız göz ardı ediliyor. Örneğin arkadaşlarım dışarı çıktığında ben antrenmanda oluyorum. Derslere giderken antrenmandan çıkıp derse katılabiliyorum. Yani her şey benim lehime değil aslında. Bu yüzden şu an elde ettiğim bu başarı benim tüm emeklerimin karşılığını gösteriyor aslında. Ben özellikle alttan gelen küçük yaş grubu sporcuların ve benim gibi genç insanların desteklenmesi, kutlanarak motivasyonunun artırılması ve bu şekilde değerlendirilmeleri gerektiğini düşünüyorum.”

DENİZE MİSAFİR OLUYOR

Aysu Türkoğlu için deniz bambaşka bir boyut… Oraya “misafir” olduğunu söylüyor genç yüzücü. Denize ve deniz yaşamına saygısı hem sportmen kişiliğinden hem de yetiştirilme tarzından geliyor büyük olasılıkla. Yine de buz gibi bir okyanus suyunda, envai çeşit canlı ile birlikte yüzüyor olmanın verdiği hissiyatın içinde az da olsa ‘korku’ var mı diye merak ediyor insan!  “Pes etmeyi düşündüğün herhangi bir an oldu mu?” diye soruyoruz Aysu’ya, aldığımız cevap göğsümüzü bir kez daha kabartıyor: “Hiçbir zaman düşünmedim. Çünkü o an en sevdiğim işi yapıyorum, yüzüyorum… Ve ben en sevdiğim işi yapmaya devam ettikçe de 7 Ocean parkurlarını ve dahasını yapmayı sürdüreceğim.”

7 OKYANUS PARKURUNU TAMAMLAYACAK

Hedefi; 7 Oceans’ı (7 Okyanus Parkuru) tamamlayarak rekorlar kitabına adını yazdırmak Aysu’nun. Küçük bir bilgi; Dünyanın belli yerlerinde belirlenmiş deniz/okyanus parkurları olarak bilinen 7 Oceans, Tsugaru, Ka’iwi, Manş, Kuzey, Cebelitarık, Cook Strait ve Catalina’dan oluşuyor. Bu parkur, yüzücüler için muazzam güç, dayanıklılık ve cesaret gerektiren challenge’ların bir bileşkesi adeta! Her biri sınırları zorluyor ve kendine özgü zorlukları ile dikkat çekiyor. Örneğin Japonya’daki Tsugaru, güçlü akıntılara ve öngörülemeyen hava koşullarına sahip 19.5 km.’lik bir su şeridi. Molokai Kanalı olarak bilinen Ka’iwi ise tam 42 km. uzunluğunda!

BİZ SORDUK, AYSU YANITLADI:

Hem fiziksel, hem de zihinsel anlamda çok güçlü bir genç Aysu Türkoğlu… Ünlü bir yüzücünün de söylediği gibi “Maraton yüzmek, dünyada yaşarken ölüme en yakın olabileceğiniz şeydir. Zorlu koşullarda yüzerken algınızı tamamen kaybedersiniz!” Bu kadar güçlü bir irade ve tutku, genç sporcuyu hayata karşı da donanımlı hale getiriyor belli ki. Yüzmeye dair hedefleri belli Aysu’nun. Hayata dair ise “akışta yaşayıp hayatın bana getirdiklerini değerlendirerek ilerlemek istiyorum” demekle yetiniyor. Saatlerce kişisel gelişim kitabı okuyup, enerji yüklemesi yaptıktan sonra varabileceğim noktaya, 22 yaşında gelmiş olmasını hayretle karşılayıp bir kez daha saygı duyuyorum O’na… Tabii ki aklında bazı planlar var, fakat bunları zamanı gelince paylaşacağını söylüyor muzipçe… 

NEŞELİ-HIRSLI-YENİLİKÇİ

Herkesin bir “Bucket List”i vardır nitekim… Aysu Türkoğlu’na “yapılacaklar listesinin” ilk üç sırasını sorduğumuzda “Arkadaşlarımla Avrupa tatili, resim yapmaya devam etmek ve denizle her zaman bir bağ kurmak” diye yanıtlıyor bizi. ‘Motto’sunun ise “Her şeyden biraz biraz, denizden fazla fazla” olduğunu öğreniyoruz. Ailesi, genç yüzücünün en büyük destekçisi ve aynı zamanda motivasyon kaynağı. “Onların yanımda olduğunu bilmek yetiyor.” diyor.  En belirgin üç kişilik özelliğini sorduğumuzda ise hiç duraksamadan yanıt veriyor: “Neşeli, hırslı ve yenilikçi.” 

BODRUM’UN DOKUSUNU, HAVASINI, HABİTATINI YANSITAN BAŞKA BİR YARIŞ YOK

Aysu Türkoğlu, The Bodrum Cup’ı merakla ve büyük bir keyifle takip eden Bodrumlulardan biri. Geçtiğimiz sene yarışa STS Bodrum Okul Gemisi ile ‘izleyici’ olarak katıldığını anlatıyor. “Yüzdüğüm, antrenman yaptığım yerlerden geçmiştik. Harika bir duyguydu” diyor. Maximiles BlackThe Bodrum Cup’ın Bodrum’un dokusunu, havasını ve habitatını yansıtan tek yarış olduğunu söyleyen Aysu, “Düşünsenize sizin memleketinizde üretilen tekneler ve diğerleri toplu halde sizin denizlerinizde yarışıyorlar ve ben bu denizlerde aynı zamanda yüzüp antrenman yapıyorum.” ifadeleriyle anlatıyor duygularını.

“DENİZ BANA ÇOK ŞEY KATTI”

Bodrum’da doğup büyüdüğü ve denizci bir aileden geldiği için deniz kültürü Aysu’nun hem düşüncelerini hem de hayatını etkilemiş. “Deniz bana çok şey kattı. Daha kolluklarıyla yüzen küçücük bir kızken bile deniz kenarında oturur, deniz kabukları toplardım. Yanımda dalıp balık tutanları izlerdim. O mis gibi iyot kokusunu içime çekerdim. Yani iyi ki bu kültürün içinde büyümüşüm.” diyor. 

Aydınlık, pırıl pırıl bir Cumhuriyet genci Aysu Türkoğlu. “Ben bu topraklarda oldukça ve yüzmeye devam ettikçe, bayrağımızı gittiğim her ülkede dalgalandıracağıma söz veriyorum.” derken gözlerindeki kararlı ifadeden etkilenmemek mümkün değil! Aysu Türkoğlu, yeni zaferlere hazırlanmaya başlamış bile çoktan. Belli ki daha çok konuşacağız O’nun başarılarını. O yüzdükçe biz gururlanacağız…  Yüzünden tebessüm, kalbinden kocaman hayaller hiç eksik olmasın Aysu… İyi ki varsın!

Sağlıkla, sporla ve Cumhuriyet’le kalın!