KUPALARIN KUPASI 35’İNCİ YILINDA
Maximiles Black The Bodrum Cup’ın 35’nci yıla özel kupasını, doğa tutkusu ile sanat pratiğini ince bir zeka ile eserlerinde harmanlayan usta sanatçı Hanefi Yeter tasarladı. Bu yıl Maximiles Black The Bodrum Cup’ın şampiyonluk kupasını ve yine 35’inci yıla özel iki ayrı ödülü tasarlayan Ressam/Heykeltıraş Hanefi Yeter’i Bağla’daki atölyesinde ziyaret ederek hem tasarımın hikayesini hem de Maximiles Black The Bodrum Cup ile yollarının nasıl kesiştiğini dinledik. Yüz yıllık duygularımızı, özgürlüğün rengi mavi ile şiirselleştirme yolculuğunu bizimle paylaşan Hanefi Yeter ile sadece sanattan değil, Maximiles Black The Bodrum Cup’tan da söz ettik. Keyifli bir okuma sizi bekliyor…
ATATÜRK VE CUMHURİYETİ ANLATTI
Bu yıl The Cup şampiyonuna takdim edilecek kupanın ana esin kaynağı, Cumhuriyet’in 100’üncü yılı oldu. Cumhuriyet’in yol göstericiliğini bir deniz feneri ile ölümsüzleştiren Sanatçı Hanefi Yeter, fenerin güçlü ışıklarından birini ebedi lider Mustafa Kemal Atatürk’ün kalpaklı bir portresi ile buluştururken, diğer ışık hüzmesiyle de 100’üncü yılın hikayesini anlattı. Bu yıl Maximiles Black The Bodrum Cup şampiyonu için iki ayrı kupa tasarlayan sanatçı Hanefi Yeter, çizimlerini tamamladığı kupalar için genellikle tercih ettiği ahşaptan çok daha farklı materyaller kullanmayı tercih etmiş. Kupanın tasarım sürecinin oldukça zorlayıcı olduğunu anlatan Hanefi Yeter, “100 yıllık bir destanı sayfalarca anlatabilirsiniz fakat sanat eserine dönüştürmeye çalıştığınızda iş çok başka! Hikayenin özünü yakalamanız, gerçek fikri tasarıma tam anlamıyla yansıtabilmeniz lazım. 35’inci yıl kupası sadece Maximiles Black The Bodrum Cup’ı değil, aynı zamanda Atatürk’ün dev eseri Cumhuriyeti de anlatmalıydı.
İKİ FARKLI TASARIM YAPTI
Hanefi Yeter, sanatını festivalin ruhu ile buluşturduğunda ortaya çok keyifli farklı tasarımlar da çıkmış. İki farklı kupa tasarımında yelkenlileri kullanmış sanatçı. Biraz kaligrafiden yararlanarak form kattığı iki kupanın da Bodrum’u ve Akdeniz’in en uzun soluklu yelken festivalini bir batında anlatmaya çalışmış sanatçı. Döküm için İstanbul’daki atölyeye gönderilen eserin çizimlerini görmek bile bizi çok heyecanlandırdı. Şampiyonlara uğur getirsin!
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU’NUN ÖĞRENCİSİ
Sanatçı Hanefi Yeter, son yıllarda ağırlıklı olarak Bodrum Bağla Koyu’ndaki atölyesinde geçiriyor zamanını. Kendi deyimiyle “denizin üzerinde oturuyor” fakat yelkene, deniz sporlarına ya da tekne gezilerine zaman ayıramıyor. Sohbetimiz sırasında öğreniyoruz ki gençliğinde hiç de uzak değilmiş denize, Bodrum’a ve hatta Mavi Yolculuğa… Hocası Bedri Rahmi Eyüboğlu ile çıktığı bir mavi geziyi anlatıyor bize. Yıl 1972… Datça’dan başlayan ve Bodrum’da sonlanan bir Gökova seyrinden hatırada kalan pek çok güzel anı olduğunu söylüyor. Yedi sekiz kişilik bir grup olarak çıktıkları mavi yolculuğun hikayesini Hanefi Yeter’den dinleyelim:
BİR MAVİ YOLCULUK HİKAYESİ
“Ben o yıl akademiyi yeni bitirmiştim. Öğretim görevlisi olabilmek için sınava girmiş ve burslu kazanmıştım. Almanya’ya gidecektim. Bedri Rahmi Eyüboğlu hocamdı benim. ‘Almanya’ya gitmeden önce gel bir mavi yolculuk yapalım’ dedi. Bir talebeyim o yıllarda. Param, pulum yok. ‘Boş ver parayı’ dedi. Talebe tarifesinden katıldım o geziye. Bedri Rahmi, Mavi Yolculuğu başlatan isimlerden biri tabii. Sabahattin Eyüboğlu, Sabahattin Ali, Necati Cumalı gibi o da ilk yolculuğa Cevat Şakir ile Paluko’nun yelkenlisinde açılmış. Bu geleneği başlatan çok değerli isimler var. Bana göre Bodrum Cup işte bu geleneği koruyarak büyümeli. Bu festival sadece bir yarış ya da tekne gezisi değil. Çok önemli bir paylaşım.”
EŞSİZ BİR KENT BODRUM
Bodrum’un muhteşem bir coğrafya, eşsiz bir kent olduğunu söyleyen Hanefi Yeter, yaşanan bazı talihsizlikler nedeniyle kentin korunmasının giderek zorlaştığını anlatıyor bize. Tıpkı kendi eserlerinde olduğu gibi yaşamın da doğa ile bütünleşebilmesinden, barışmasından yana… “Bu kadar çok tekne, bu kadar çok konut olmamalı bence. Bodrum’u çok daha farklı tasavvur ediyorum ben. Buraya yaz tatili için gelen, yazlık konut alan, otel gibi kullanıp yaz bittiğinde şehrine dönen insanların yeri olmamalı Bodrum. Çok kıymetli bir yer. Ve korunduğu, muhafaza edildiği sürece öyle kalacak. Örneğin atölyemin bulunduğu bahçe kocaman! Zaman zaman insanlar gelip ‘Bahçeyi değerlendirsene, ev yapsana!’ diyorlar. Neden? Benim parayla işim yok ki. Ben bu bahçeyi, ağaçları, yeşili korumayı seviyorum. Her yere bina yapmak zorunda değiliz ki!”
GENÇLERE; ÇALIŞIN, ÜRETİN MESAJI
Sanatçı Hanefi Yeter, bu yıl Cumhuriyet’in 100’üncü yılı ile kesişen Maximiles Black The Bodrum Cup macerasına sanatıyla katkı vermekten çok mutlu olduğunu söylüyor. Bir Cumhuriyet sanatçısı ve Atatürkçü olarak gençlere “Memlekete faydalı olun, iş yapın, çalışın ve üretin. Atatürkçülük işte tam da budur” mesajı vermeyi de ihmal etmiyor üretken sanatçı…
YAKIN GELECEKTE SERGİ AÇACAK
Yakın gelecekte Hanefi Yeter’in “Beden” adını verdiği bir sergisini görme imkanımız olacağını hemen not düşelim sanatsever dostlar için. Canlı renklerin zarafetiyle hayat bulan eserleri, insan bedenine çok başka bir perspektiften yaklaşıyor belli ki… Eserlerinde ölümü ve yaşamı tasvir eden Yeter, insan bedeni ekseninde bilince, duyulara iyiden iyiye nüfuz eden teknolojinin, ölçüsü kaçırılan insani davranışların dramatik izdüşümlerini anlatacak bu kez. İlgiyle bekliyoruz…
HANEFİ YETER KİMDİR?
Hanefi Yeter, 1947 yılında Bayburt’ta doğdu. 1972 yılında İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi Bedri Rahmi Atölyesi’nden mezun oldu. 1970 yılında Paris’e giderek Academie des Beaux Arts’ta eğitim gördü. 1972 yılında burs kazanarak Berlin Güzel Sanatlar Koleji’nde okudu. 1976 yılında mezun oldu ve çalışmalarına uzun bir süre Almanya’da devam etti. Yurt içi ve yurt dışında 90’ın üzerinde kişisel sergi açan ve yurt dışında Paris, Viyana, Brüksel, Manchester gibi çeşitli şehirlerde çok sayıda karma sergiye katılan sanatçının eserleri, ulusal ve uluslararası müzelerde ve özel koleksiyonlarda sergileniyor. Doğu Almanya’da kişisel sergi açan ilk Türk asıllı sanatçı olarak bilinen Hanefi Yeter, halen İstanbul ve Bodrum’da çalışmalarını sürdürüyor.
