İnsan, evrende gövdesi kadar değil, gönlü kadar yer kaplarmış. Bodrum’un “Korsan”ı, deniz gözlü “Kaptan”ı Arif Yılmaz, o güven veren cüssesi, cesur yüreği, gülen gözleriyle olduğu kadar, gönüller dolusu sevgiyle de yeri doldurulamayacak bir boşluk bıraktı ardında… Dostları için artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Uğurlar ola Kaptan!
Maximiles Black The Bodrum Cup, 36’ncı yılında buruk bir heyecanla açıyor yelkenlerini. Kaptan Arif Yılmaz’sız bir organizasyonu kabullenemedi henüz kalplerimiz. 2024 yılının Temmuz ayındaki kaybı ile üzerimize çöken hüzün dağılmadı bir türlü… Acısı nasır tutacak elbette, lakin artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak bizde…
Deniz emekçisiydi Arif Yılmaz. Mücadeleci ve kavgacıydı, fakat hiçbir zaman önce kavgadan yana olmadı. O’nun kavgası ranta, talana, kıyıların, koyların sömürüsüne karşıydı. Eşsiz bir gözlemci, katıksız bir Bodrum sevdalısı, pırıl pırıl bir deniz ve doğa aşığıydı. Sadece ve sadece bilgisine, aklının gücüne güvenirdi. “Olma kula kul, öpme el ayak, kirlenmesin ağzın. Ya ver canını doğa için, ya da etme kalabalık dünyada” felsefesiyle yaşadı, onur abidesi gibi bir isim bıraktı geride.
Kaptan Arif Yılmaz’ı zamansız yitirdik. Birlikte ne gülüşlerimiz, ne hüzünlerimiz, ne büyük heyecanlarımız oldu… Her biri hançer gibi saplandı kaldı yüreğimize. Kuşkusuz çok amaçok erken bir vedaydı.
The Bodrum Cup’ın bugünlere gelmesinde sayısız emeği olanlardan biriydi Kaptan Arif Yılmaz…
Onur Kurulu üyemizdi… Kriz anında can simidimiz, bilge denizcimiz, mentorumuzdu. Her şeyden öte yaşadığı çevreyi, aşık olduğu denizleri, kıyıları ve eşsiz Gökova koylarını önemseyen ve korumak için var gücüyle mücadele eden bir devrimciydi. Kendi deyimiyle “Korsan”dı Arif Yılmaz… Yaşadığı coğrafyaya borcunu ödeyebilmek için hiçbir zaman sorumluluktan kaçmadı.
62 yıllık hayatının 32 senesi, sivil toplum kuruluşlarında aktivist, gönüllü saha elemanı, yönetici ve sözcü olarak geçti. Her gün bir parçası eksilen yaşam alanlarının korunması tek mücadelesi değildi…. Tek bir canlıyı bile yok saymayan bir sistem için savaştı ömrü boyunca Arif Yılmaz. Bodrum’un kent kimliğine, tarihine, kültürüne ve tüm değerlerine sahip çıkmakla yetinmedi, sanata, estetiğe, spora, tarıma öncelik veren yerel politikalar geliştirilmesi yönünde her zaman öncü oldu. Bodrum Kent Konseyi başkanlığını üstlendiği son beş yıl içerisinde; Kissebükü-Adalıyalı’dan Aspat’a, Küdür’den Gölköy Hurmalığı’na; Kazdağları’ndan Şirince’ye, oradan Hasankeyf’e, Karadeniz derelerine, yaylalarına, Yatağan’a, Akbelen’e, Akkuyu’ya dek bu coğrafyanın her neresinde doğa için direniş varsa, oralıydı.
DENİZ GÖZLÜ KAPTAN!
Arif Yılmaz, 1962 yılında Gölcük Değirmendere’de doğdu. Çocukluk yılları Ayvalık’ta geçti. Bodrum’a geldiğinde 15 yaşındaydı. Çalışma hayatı hep deniz ve turizm üzerineydi. 1991 yılında kurulan Bodrumlu Gönüllüler Derneği’nde, mavi kadın Saynur Gelendost ile birlikte sayısız çevre eylemine katıldı. Uzun yıllar Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu’nda Başkan Yardımcılığı yaptı, DTO Merkez yönetiminde meclis üyesi olarak görev yaptı. Bodrum Ticaret Odası’nın 9 Numaralı Meslek Komitesi’nin başkanlığını yürüttü. Su Altı Sporları Federasyonu’nda Tekne Kurulu Üyesi’ydi. Bodrum Su Sporları ve Cankurtarma Derneği 2. Başkanı ve Bodrum Kent Konseyi Başkanı Arif Yılmaz, çok uzun yıllar ekmeğini su sporlarından kazandı. Neredeyse ilk yıllarından itibaren de The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi’nde gönüllü ve görevliydi. 2019 yılından bu yana Bodrum Kent Konseyi Başkanlığı yapan Arif Yılmaz, sonsuzluğa göç ettiğinde henüz 62 yaşındaydı. Daha yapacak çok işi, söyleyecek çok sözü, verecek sayısız mücadelesi vardı. Amansız hastalığa karşı verdiği yiğit mücadele bedenini yorgun düşürdü. Aramızdan ayrıldı.
Mücadelesi mücadelemiz, omuzlarına aldığı yükler emanetimizdir.
GÜLÜMSETEN ANILAR KALDI HAFIZAMIZDA
Çok az insan, ölümsüzlüğe terfi ederek ayrılır aramızdan. Arif Yılmaz da ardında masmavi bir iz bırakıp geçti bu dünyadan. Geride bıraktıkları, anılarını hakkıyla yaşatacak kuşkusuz. İçine akıttıkları gözyaşları ile çoğu zaman gülümseten acı tatlı anıları dillendirecekler. Bundan sonraki kuşaklar, Arif Yılmaz’ı böyle tanıyacak ve hiç unutmayacak. İşte o anılardan birini, Erman Aras anlatıyor:
Arif Yılmaz, The Bodrum Cup’ın temel taşlarından biriydi. Akil insanlarından… O’nun yetiştirdiği çok fazla genç var bugün aramızda. O çok ciddi bir savaşçıydı. Herkese örnek olan bir arkadaşımızdı. İnsanın bazen çaresiz hissettiği anlar vardır. Bazen de güvende hissedersiniz. O güvende hissettiğiniz anlarda yanınızda mutlaka iyi bir dostunuz vardır. Sevgili Arif Yılmaz da benim yanımda olduğu zaman bana hep o hissi yaşatmıştır. Bazen eylemlerde, bazen etkinliklerde, denizde, hele Bodrum Cup’ta benim yanımda olduğu sürece, ben kendimi gerçekten güvende hissederdim. O bize çok güven veren bir arkadaşımızdı. Tam bir kriz yönetmeniydi. Bütün krizlerimizde bize en kısa sürede doğru çözümü aktarabilen bir arkadaşımızdı. Çok üzgünüm, zamansızdı. Çok erken oldu. Biz kaybettiklerimizin arkasından her sene bir çelenk bırakıyoruz denize. Bunu Arif’le birlikte yaptık hep. Bu yıl ise Arif’in çelengini atmak bana çok ama çok dokunuyor. Çok üzgünüm.
The Bodrum Cup Organizasyon Komitesi Başkanı Süleyman Uysal, “Biz Arif Yılmaz’ı kaybettiğimizde, çekirdek ailemizden birini kaybettik.” diyerek şunları söyledi:
The Bodrum Cup, bir community faaliyetidir. Uzun yıllardır bu amaçla bir araya gelen ekip, gerçek anlamda bir aile gibi oldu. Ortak müştereklerimiz var, çok güzel insanlar var. Kendi adıma, The Bodrum Cup sayesinde neredeyse bir üniversite daha bitirdiğimi söyleyebilirim rahatlıkla. Bu komünün içinde çok değerli insanlarla tanıştık, halen de tanışıyoruz. Arif Yılmaz, tıpkı Galip İsen gibi o insanlardan biriydi. İçinde çok büyük bir Bodrum sevgisi olan, hatta bana göre Bodrum üstü sayılabilecek nadir insanlardandı. Hep etrafımızda, her ihtiyaç duyduğumuzda yardıma gelen… Onları kaybedince, değerlerini çok daha derinden anladığınız insanlar. Biz Arif Yılmaz’ı kaybettiğimizde, çekirdek ailemizden birini kaybettik. Şu an çok ama çok üzgünüm. Her gün, her sene mutlaka anılacaklar. Umarım bir gün biz de yaşamdan göçüp gittiğimizde onlar kadar güzel anılabiliriz. Vefatından çok kısa süre önce yaptığımız son konuşmalarda bile Kissebükü’nü kurtarmakla ilgili kafa yoruyorduk. İçmeler’de planlanan liman projesini… Hasta yatağında bile düşüncesinde sadece bunlar vardı. Çok kıymetli. Bu insanlar çok ama çok kıymetli. Onlara gereken değeri The Bodrum Cup’ı ve anılarını yaşatarak göstermeye devam edeceğiz. Sözümüz olsun.
Gürol İnan da Arif Yılmaz’ın Bodrum için çok değerli bir isim olduğunu söyleyerek şu değerlendirmelerde bulundu:
Bodrum Cup’ın ilk yıllarından itibaren hep içinde olan bir isim. Organizasyon tarafında hep krizleri çözen, yaratıcı fikirleriyle değer katan, emek ortaya koyan bir isim. Denizciliğin, deniz turizmimizin gelişebilmesi için, eşsiz koylarımızın, kıyılarımızın doğallıklarını koruyarak gelecek nesillere olduğu gibi taşınması için ömrünü adamış bir isim olarak; son yıllardaki rahatsızlığına rağmen organizasyon teknemizin kaptanı olmaya devam edip yarışların ve organizasyonun hep içinde oldu. Bodrum Cup ile birlikte anılmayı fazlasıyla hak ediyor…
Bu yıl bedenen olamayacak ama organizasyonun içinde çeşitli etkinliklerle Arif Kaptan bizimle olmaya devam edecek…
Eşine az rastlanır; mert, onurlu, mücadeleci, cesur, koca yürekli, adam gibi bir adamdı…
Bilgisine ve konulara hakimiyetine hep şapka çıkarttım. Parayla, pulla, rantla işi olduğunu hiç görmedim. Onun kadar memleket sevdalısı, çevre, deniz ve toplumsal konulara duyarlı, fedakar, gözünü budaktan esirgemeyen, aktivist, kent savunucusu, sivil toplumcu, konuları analiz yeteneği yüksek, stratejist, fikir adamı, öncü ve lider az bulunur.
Bu kentte ardında iz bırakmayı başaran isimlerden birisi oldu…
CENK SEZGİN
Bizim Arif’le birbirimize sözümüz vardı. Birimize bir şey olursa, iki elimiz kanda olsa koşup gelecektik. Arif kavgacıydı, ama savaşçı değildi. Savaşmazdı, kavgasını verirdi. Centilmendi. Muhalifti ama düşman değildi. Muhalif olduğu insanlarla da dosttu. Doğruyu bulduğu anda sarılıverirdi. Yanlışsanız, dostunuz da olsa karşınıza dikilirdi. Bu özellikleriyle Arif benim için çok eşsizdi. Onu çok arayacağız. Bu matemimiz bitmeyecek. Ben kendi adıma, bu matemin üstesinden gelebileceğimi sanmıyorum.