Bodrum’da bir grup cesur dalgıç ve paramedik, American Hospital The Bodrum Cup’ın görünmeyen kahramanları olarak festival boyunca bizimle birlikte! İsimlerini büyük olasılıkla bilmiyorsunuz çünkü onlar yarışta değil! Son derece tecrübeli ve gönüllü olduklarını bilmeniz yeterli. Bodrum Deniz Kurtarma Derneği’nden söz ediyoruz!
22 yıldır Bodrum açıklarında yaşanan her deniz kazasına ve vakaya müdahale etmek için gece gündüz demeden çalışan bu derneğin gönüllüleri, gerçekten yürekten, gerçekten büyük bir özveriyle hizmet veriyor. Onların görevi, denizde hayat kurtarmak!
Ellerinde ise manevra kabiliyeti yüksek süratli iki adet RHIB (Kurtarma /İlk Müdahale Botu ), bir adet tam donanımlı ambulans teknesi ve bir avuç gönüllü var.
OFFSHORE YARIŞI İÇİN
Bodrum Deniz Kurtarma Derneği, 2000 yılında Bodrum’da yapılan Türkiye Dünyanın En Süratli Teknelerin Yarışı (Class 1 ) offshore yarışlarında yaşanabilecek bir kazaya anında müdahale edebilmek amacıyla Bodrum’da dalış okullarının sahibi olan dalgıçların bir araya gelerek kurdukları Bodrum Deniz Kurtarma Derneği’nin hikayesini, derneğin kurucularından emekli SAT komandosu Ercan Yüce’den dinledik.
Bu görevin altından başarıyla kalkan gönüllü dalgıçlar, oluşumu devam ettirme kararı alarak derneği kuruyor. “Her yaz yaklaşık 6 bin teknenin deniz trafiğine çıktığı Bodrum’da sürekli görev yapacak bir deniz kurtarma ekibi zorunluydu bize göre. Bu sadece bir ORGANİZASYONA bağlı olmamalıydı. Biz 7 gün 24 saat denizde acil müdahale yapabilecek bir organizasyon kurmak için yola çıktık” diyor Ercan Yüce. 9 kişiyle yola çıkan profesyonel ekip, malzeme ve teçhizat eksiklerini de gönüllü desteklerle karşılıyor.
Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndan yetki alan dernek, kendisine tahsis edilen saha içerisinde faaliyetlerini ‘’ücretsiz’’ olarak sürdürüyor.
Bodrum Deniz Kurtarma Derneği, nakdi yardım ya da bağış kabul etmiyor. Kurtarma ve müdahale görevinde kullanılacak tüm malzemeler, kurumların ve kişilerin desteğiyle tedarik ediliyor. Dernek, paramedikler de dahil toplam 38 gönüllü ile hizmet veriyor.
Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın kuzeyde Gemitaşı- güneyde Kissebükü dahil olan bölgede ‘yetkilendirdiği’ tek STK olan Bodrum Deniz Kurtarma Derneği Sahil Güvenlik Komutanlığı ve Muğla 112 Komuta Merkezi ile koordineli olarak görev yapıyor.
Bu arada derneğin bir de ‘eğitim’ misyonu var. Bugüne kadar sayısız UMKE ve Yarımada’da resmi görev yapan 112 istasyon personeline eğitim veren Dernek, Denizde Müdahale konusunda aralıklarla kurs düzenliyor.
MİLTA BODRUM MARİNA
Bodrum Milta Marina’nın dernek için çok özel bir yeri olduğunu ifade eden Ercan Yüce,” Bir marina yönetiminin bu oluşuma bu kadar inanarak, kurulduğu günden bu zamana kadar, hayati önem taşıyan tarifi zor bir destek vermesi bizler için çok değerli. Derneğimizin Milta Bodrum Marina’da konuşlanmasında ve çalışmalarında, marina yönetiminin her koşulda bu faaliyetleri yürütebilmek için gerektiğinde maddi- ve sürekli vermeye devam ettiği alt yapı- desteği çok kıymetli.” diyor.
Herhangi bir acil durumda en kısa sürede organize olarak vakalara Sahil Güvenlik koordinesinde müdahale edildiğini söyleyen Yüce sözlerine şöyle devam ediyor: “Yıllar önce mülkiyeti bir kuruma ait olan ambulans teknesini yine Bodrum yarımada ve çevresinde ücretsiz olarak kullanarak hizmet verdik. Fakat kullanım ömrü dolunca bu boşluğu iki adet süratli müdahale botu ile yapmaya devam ettik. Bodrum açıklarında çoğu trajedi ile sonuçlanan yasa dışı geçişler çok fazlaydı. “Mülteci geçişlerinin arttığı o dönemde öyle çok göreve gittik ki bazılarında başarılı olup karaya huzurlu döndük, bazılarında ise…” Deneyimli SAT komandosu, bizi üzmek istemediği için sözünü tamamlamıyor.
Yüce bu görevi gönüllü olarak yapmanın önemine değinerek, “Her gün, her gece deniz kurtarma görevini yerine getirmek en çok sabır ve umut işi gibi geliyor bize. Mülteci akımlarının olduğu, hepimizin içinin umutsuzlukla dolduğu zamanlarda ECHO (Avrupa İnsani Yardım Kuruluşu) temsilcileri Bodrum’a gelerek çalışmalar ile ilgili yetkili kurumlardan bilgi alıyorlardı. ECHO Ve Göç Yetkililerinin başkanları bir anda olayın seyrini büyük ölçüde değiştirdi “Deniz Kurtarma Derneği” için…” diyor.
ECHO yetkilileri Dernek yönetiminden kendisine bir brifing vermelerini rica etmiş. Gerisini Ercan Yüce’den dinleyelim:
“Kendileriyle bir araya gelerek yaptığımız çalışmalarla ilgili bilgi paylaşımı yaptık ve kendileri bu yapılan çalışmalardan çok etkilendiler. Size nasıl yardımcı olabiliriz diye sordular, biz de kendilerine Bodrum’a deniz ambulansı projesi yapmak istediğimizi aktardık.
Bu tekne sadece yaşanan göçmen kazalarına değil, turizm bölgesi olmamız nedeniyle bu bölgede denizde yaşanabilecek her türlü kazalara müdahale edebilecek ve aynı zamanda bir eğitim teknesi olmasını istediğimizi ilettik.
Birkaç ay sonra, “isteklerinizi yazı halinde gönderin” dedi. Biz aslında hiç umutlu değildik. Gönlümüzden geçeni söyledik, ama olabileceğini hiç düşünmemiştik. Şaşırdık. Yazılı halde gönderdik.
Uzun bir süre denetimden geçtik. Bu denetim sonucunda nasıl bir tekne olması gerektiğini belirtmemizi istediler. Biz de kendi sınıfında yıllardır ödül almış bir tekne modeli verdik, kabul edildi. Ancak tekne imalat yeri Finlandiya olacaktı.
Ancak Sağlık Bakanlığı mevzuatına göre dizayn edilmesi gerekiyordu. Firma sahibiyle kaç kere görüntülü konuştuğumuzu hatırlamıyoruz. Uzun süren görüşmeler sonucunda 2015 yılında proje başladı ve 2017 Ocak ayında bitti. 2017 Şubat ayında tekne Finlandiya’dan tır ile Bodrum’a getirildi. Bundan sonraki süreçte teknenin iç dizaynı ve malzemelerin montajına başlandı ve 2017 Mart ayında törenle suya indirildi.”
KARA AMBULANSLARINDAN BİLE DAHA DONANIMLI ;
Denizde seyir halindeyken kendimizi müthiş güvende hissetmemizi sağlayan ambulans tekneyi ziyaret ederek, sohbetimize orada devam ettik. Bu arada teknenin içinde normal bir kara ambulansında bulunan malzemeden çok daha fazlası var. Çok hassas müdahaleler bile burada yapılabiliyor. İki ağır yaralıya müdahale edebilecek tıbbi donanıma sahip olan teknede ayrıca çok hassas seyri sefer cihazları, gece görüş sistemi, termal kamera, sonar tarama cihazı dahil tam donanımlı bir deniz ambulansında olması gereken her şey mevcut. Teknenin kıç tarafındaki flaplar aracı otomatik olarak dengede tutuyor.
Bodrum Deniz Kurtarma Derneği, nakdi yardım ya da bağış kabul etmiyor. Kurtarma ve müdahale görevinde kullanılacak tüm malzemeler, kurumların ve kişilerin desteğiyle tedarik ediliyor. Ercan Yüce “Bizim Derneğimiz hiçbir kuruma bağlı değil. Bizler de çalışan değiliz. Tamamen gönüllülük esasıyla bu işi yapıyoruz.” diyerek özellikle derneğin bu hususta ne kadar ilkeli olduğunu bir kez daha vurguluyor.
Bodrum Deniz Kurtarma Derneği, paramedikler de dahil toplam 38 gönüllü ile hizmet veriyor.
Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın Gökova Körfezi de dahil olmak üzere bölgede ‘yetkilendirdiği’ tek deniz sivil toplum kuruluşu olan Bodrum Deniz Kurtarma, Muğla 112 komuta merkezine bağlı olarak görev yapıyor. Bu arada derneğin bir de ‘eğitim’ misyonu var. Bugüne kadar sayısız UMKE ve 112 personeline eğitim veren Dernek, paramediklere de ‘denizde müdahale’ konusunda aralıklarla kurs düzenliyor. “Deniz farklıdır. Bir kez düştüğün zaman, fark edilmediysen kaldın demektir! Dolayısıyla bizimle birlikte çalışan arkadaşlarımızı deniz koşullarına hazırlamaya önem veriyoruz” diyen Ercan Yüce, Bodrum Yarımadasındaki 112 istasyonlarında çalışan ve nöbet tutan her üç personelden birini bu eğitimlere dahil ettiklerini anlatıyor. Eğitim alan personelin, Bodrum Deniz Kurtarma Derneği’nin imkan ve kabiliyeti dışında açık denizlerde bir olaya müdahale edebilmesi için yetiştirilmesinin çok önemli olduğunu söylüyor.
Deniz Kurtarma Derneği 22 yıldan bu yana American Hospital The Bodrum Cup süresince güzergahlarımızı ve bizleri büyük bir dikkatle takip ediyor. Asıl işi ‘insan’ kurtarmak olan derneğin teknelere yapabileceği bir müdahale söz konusu değil elbette. Yarışlar sırasında sadece yarışçılara değil, görev sahasındaki her kazazedeye müdahale etmeye çalışıyorlar. Ercan Yüce, “Biz kaza olursa müdahale edelim diye bir görev kabul etmiyoruz” diyor ve ekliyor: “Her zamanki merkezimizde hazır vaziyette bekliyoruz. Herhangi bir vaka olduğu takdirde görevimizi yapıyoruz.”