Gurukafa ya da Burak Kan, aslında bir makine mühendisi ama siz onu sosyal medyadaki seyahat ve yemek yazılarından tanıyorsunuz.  Kendisi 280 bin takipçisi olan bir sosyal medya fenomeni. Burak Kan, yüksek makine mühendisliğinden sosyal medyaya uzanan macerasını şöyle anlatıyor: “Hayat bir şekilde beni buraya yöneltti. Bir yandan yine mühendislik işimi yapmaya devam ederken hobi olarak başlayan bu sosyal medya macerası artık neredeyse tam zamanlı işim gibi oldu. Eskiden daha çok yemek ağırlıklıydı. Seyahatlerimde denediğim yeni lezzetleri ve kültürel değerleri yazıyordum. Ama bir yerden sonra artık yemeği azaltıp yaşadığım diğer deneyimlerden bahsetmeye başladım. Bir volkana çıkmak, Everest ana kampına yürümek, Holi Festivali, gibi özel deneyimlerimi aktarmaya çalışıyorum ki insanlar daha az tercih edilen destinasyonlardaki daha özel deneyimlerin farkına varsın. Çok da güzel geri dönüşler aldığım için bu durum beni besliyor.”

İSTANBUL’DAN BODRUM’A

The Bodrum Cup’a daha önce de katıldığını hatırlatan Gurukafa, “Hatta The Bodrum Cup’ın şu an 34. senesi. 30. yılda özel bir İstanbul etabı olmuştu. Onda ben de İstanbul’dan Bodrum’a kadar yarışmıştım. Herhalde hayatımdaki en güzel deneyimlerden biriydi. Takımın içindeydim. Aslında çok müdahil olmadım ama o ana şahit oldum. Kobra Yat’a ait bir teknede muazzam bir hafta geçirdim. Çok güzeldi” dedi.

MUHTEŞEM BİR GÖRÜNTÜ

Gurukafa Burak Kan, “Bodrum Cup sizin için ne ifade ediyor” sorusuna ise şöyle cevap veriyor: ”Hiç abartmadan söyleyeceğim. Bunu zaten çevremdeki herkese söylüyorum. The Bodrum Cup haftası senenin en güzel haftası. Çünkü bu tekneleri yaz boyunca genelde yelkensiz görüyoruz ve The Bodrum Cup sayesinde onların hepsi aynı anda yelken açıyor. Bodrum’a has teknelerin hepsinin aynı anda yelken açması bir masal gibi geliyor bana. Muhteşem bir görüntü. Başka zamanda şahit olamayacağınız bir şey. Tabii ki fiber tekneler de görüyoruz ama Bodrum’a özel teknelerin yelken açarak yarışması çok önemli bence. The Bodrum Cup’ın içinde aslında tatlı bir rekabet var. Sezon kapandığında belki de kendi içlerindeki rekabetin ortaya döküldüğü bir yarış. Onların sezonunun kapanışı aslında. Sezonu bitirirken ‘en sonda bir yarış yapalım da’ diye birbirlerini ölçüyorlar. Muhteşem bir şey. Evet Akdeniz’in en büyük yelken festivali ama aynı zamanda çok Bodrum’a has bir organizasyon. Tekrar söylüyorum; onlarca guletin, tırhandilin yelken açması benim için masal gibi.”