34 yıl önce bir avuç denizcinin rüzgarıyla başlayan American Hospital The Bodrum Cup, artık bir dünya markası… Bugün dünyanın farklı ülkelerinden ekipler, yarışçı ya da misafir olarak bu yelken festivalini deneyimlemek için Bodrum’a geliyor.

Yarışların ikinci gününde, American Hospital The Bodrum Cup’ın şampiyonluklara doymayan teknesi Grandi’de alıyoruz soluğu… Grandi’nin regattada kazanılmış altı birincilik kupası, iki tane de ‘ömür boyu taşıma’ hakkı edindiği Cup bayrağı var.

Grandi’yi denizle buluşturan Çetin Kardeşler, The Bodrum Cup’ın müdavimleri… Dokuz kardeşten dört tanesi denizci! Nedim, Mehmet, Yusuf ve Hasan Çetin… Tekneye çıktığımızda bizi Yusuf (Çetin) Kaptan karşılıyor. Yusuf Kaptan’ın American Hospital The Bodrum Cup’ta 10’uncu yarışı bu… 17 senedir denizlerde olan Yusuf Kaptan, aile şirketinin en gururlu teknesi Grandi’nin dümeninde…

Grandi, tıpkı kardeşleri Gülden Irmak ve Kuğu1 gibi klasik bir Bodrum guleti. Sezon boyunca ağırlıklı olarak Hollanda’dan gelen misafirlerini ağırlayan Grandi’nin bu geleneği yarışlarda da bozulmadı. American Hospital The Bodrum Cup için Hollanda, Hırvatistan ve Rusya’dan Bodrum’a gelen misafir ekip, biz Yusuf Kaptan’la güvertede söyleşirken Grandi’nin becerikli şefinin elinden çıkan lezzetlerle ­mutluluktan dört köşe olmuştu bile! Yusuf Kaptan bu grubun her sene American Hospital The Bodrum Cup için geldiğini söylüyor bize. Hiçbiri yelkenci değil fakat yarışı büyük bir heyecanla izliyorlar. Hava çok rüzgarlı olmadığında, onları da işe koşturuyor. Grandi’deki kalabalık misafir grubuna şöyle bir göz gezdirince, aralarında Kaptan’ın denizciliği öğrettiği eski öğrencilerini de görüyoruz. Onlar da American Hospital The Bodrum Cup mücadelesinde Grandi’ye güç vermek için seyire katılmış…

2013’TE BEŞ GÜNDE DÖRT FIRST FINISH

Yusuf Kaptan, American Hospital The Bodrum Cup’ın Ege’nin en görkemli partisi olduğunu düşünüyor. “Benim için hem yelken basmak hem de denizciler için görkemli bir parti bu” diyor. Sezonu Bodrum Cup’la kapatmanın müthiş bir keyif olduğunu söylüyor…

Yusuf Kaptan’a “The Bodrum Cup’a dair unutamadığı bir anısı var mı” diye soruyoruz. Beş gün içinde dört tane first finish yaptıkları 2013’ü “unutulmazları” arasına aldığını öğreniyoruz: “Dört kardeş, Grandi’yi almıştık o yıl.  İlk yarışımızdı ve biz dört kez first finish yaptık. Onu hiçbir zaman unutamam. Ama artık çok donanımlı tekneler var bu yarışta. Pervaneleri kapanabiliyor mesela. İki saatlik bir yarışta onlarla kapışmak çok zor oluyor! Tabii ki biz yine de çok seviyoruz bu işi. Kazansak da kaybetsek de…”

American Hospital The Bodrum Cup’ın eski yarışlarını özlüyor Yusuf Çetin: “Eski sistemde boat to boat yarışıyorduk. O iyiydi. Çünkü bu teknelerin hepsi aynı fabrikadan çıkmış gibi değil. Kimi üç ton, kimi 150 ton. Bunları yarışta birbirinden ayırmak lazım.  O zaman katılım da daha çok olur diye düşünüyorum.”

Akdeniz’in en uzun soluklu yelken festivalinin “Maviye Güç Katıyoruz” misyonunu denizlerin deneyimli kaptanına soruyoruz bir de… “Üç dört tane bakir koyumuz kaldı artık!” diyor hayıflanarak. “Buralar artık insanlara peşkeş çekilmesin, haddinden fazla otel, konut yapılmasın!”

Halikarnas Balıkçısı ile başlayan mavi yolculukların Bodrum’un deniz turizmini canlı ve diri tuttuğunu vurgulayan Yusuf Kaptan “Bu yolculuklar sadece Bodrum için değil tüm kıyılarımız için can damarı. Bunun içinde Marmaris, Fethiye de var. Mavi yolculuğu öldürmemeliyiz. Bunun için de en öncelikli sorumluluğumuz denizlerimizi temiz tutmak. Ben yeni jenerasyonu sürekli uyarıyorum. Bizler ekmeğimizi denizden yiyoruz. O nedenle de en kıymetli varlığımız deniz. Misafirlerimize de bunu aşılıyoruz. Nisan ayında kardeşlerim ve gemicilerimle birlikte kıyı temizliği yapıyoruz muhakkak. ” diyor.

American Hospital The Bodrum Cup’ı üç kelimeyle özetlemesini istiyoruz Yusuf Çetin’den; “Yarışmak, festival, arkadaşlık ve dostluk” diyor gülümseyerek. Rüzgarı bol olsun!..