American Hospital The Bodrum Cup’ın hikayesini bir avuç gönüllü yazıyor. Erim Önüt organizasyon komitesinin en kıdemli gençlerinden biri. Yarışın her etabında mutlak surette karşılaşacağınız bir yüz. Daha önceleri yarışçısı olduğu The Bodrum Cup’ın son 7 senesinde organizasyon komitesine dahil olan Erim Önüt, “Ben aslında hep bunun içindeydim” diyor. Çünkü yarışlara katılmadan önce de Cup’ı basın mensubu olarak izliyormuş Erim… Süleyman Uysal liderliğindeki genç ekip işin başına geçince de gönüllü olmuş. Yaklaşık 50 kişiden oluşan komitede, herkesin görev ve sorumluluk alanı belirlenmiş durumda. Çok kısa bir sürede inanılmaz organize olan bu ekip, kara ve deniz operasyonlarını iş bölümü ile hallediyor. Erim Önüt ise hem denizde hem de karadaki operasyonlardan sorumlu, on parmağında on marifet bir Cup neferi!
EĞİTİM MİSYONU DA VAR
American Hospital The Bodrum Cup’ın hayatının bir parçası olduğunu vurgulayan Önüt, “Uzaktan oturup ‘sen şuraya git, sen buraya git’ şeklinde operasyon yürümüyor. Mutlaka sahanın içinde olmak gerekiyor. Tabii ki insanlar yoruluyor. Ben yorulmuyorum ama. 7 yıl önce ne yapıyorduysam aynısını yapmaya devam ediyorum. Çok dinamik bir ekiple çalışıyoruz. Üniversitelerden, özellikle de yat kaptanlığında eğitim gören gençlerden aramıza katılanlar oluyor. İşin içine girsinler, sektörü görsünler İstiyoruz. The Bodrum Cup haricinde, komitemizin de bir eğitim misyonu var anlayacağınız.”
“ÖNCE İŞ BİTSİN SONRA BAKARIZ”
Erim’in biraz mükemmeliyetçi ve azıcık da ‘kontrolcü’ bir yapısı olduğu tüm ekipçe biliniyor… Mottosu “Önce iş bitsin, sonra bakarız!” şeklinde… Şöyle ki: “İş sonuçlanmadan insanlar başka bir şey yaparsa perişan oluyorum. Önce işi bitireceğiz, ne yapılacaksa ondan sonra… Eğlence ise ondan sonra, kavga ise ondan sonra. Biz nasıl bir organizasyonun altından kalkmaya çalıştığımızı, her şey bitip The Bodrum Cup filmini izledikten sonra anlıyoruz! İçindeyken bazı şeyler insanlara küçük geliyor. Mesela ‘Sponsorun bayrağı orada olmamış, şuraya taşıyın!’ diyorum, ‘Ne fark eder ki?’ diyor birileri. Fark eder ama! İnce detaylar, küçük anekdotlar var. Bu organizasyonun içine bir şekilde dahil olmuş herkes bizim için çok önemli. Yarışçılar da sponsorlar da misafirler de… Fakat hangisi ilk sırada derseniz, benim için yarışçılardır!”
DAHA ÇOK BODRUMLU SAHİPLENMELİ
“Bu festival yolculuğu nasıl devam etmeli” sorusuna ise çok uzun zamandan beri organizasyonun içinde yer alan biri olarak şöyle cevap veriyor Erim Önüt, “Dışarıdan bakıldığında, yaptığımız iş çok basit geliyor insanlara. Çok büyük ısrarlarla The Bodrum Cup’ın içine çektiğim arkadaşlarım ‘Siz ne yapıyormuşsunuz böyle!’ diyor daha sonra. Tekne yarıştırıyorsunuz, konser yapıyorsunuz diyenlere sözüm: Tamam gelin, beraber yapalım! Ben bu işin içine daha çok Bodrumlunun girmesini istiyorum. Anlamasını ve sahiplenmesini istiyorum. Biz kendimize ‘community’ diyoruz. Ben bütün Bodrum’un bu community’ye dahil olması gerektiğini düşünüyorum. Herkes bunu Bodrum için yaptığımızı bilmeli. Bu gerçekten çok büyük bir organizasyon ve Bodrum için olağanüstü değerli. Gelmemiz gereken yer orası bence.”