Bir American Hospital The Bodrum Cup müdavimi olan Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Erol Erdoğan, 34’üncü yıl için seçilen “Maviye Güç Katıyoruz” temasını çok doğru bir adım olarak değerlendirdi.
Sadece Bodrum Limanı’nda yaklaşık 10 bin teknenin bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, “Türkiye’nin en büyük olmasa da ikinci ya da üçüncü büyük limanı olmamıza rağmen büyük eksiklerimiz var. Yıllardır tekne ile turizm yapan Bodrum’da bu sektörün canlandırılması gerekiyor. Bu anlamda The Bodrum Cup’ın çok önemli bir organizasyon olduğunu düşünüyorum” açıklamasını yaptı.
Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Erol Erdoğan: Bodrum Cup Sayesinde Yelken Kullanmayı Hatırladık
Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Erol Erdoğan tam bir Bodrum Cup tutkunu. Pek çok kez kendi teknesiyle yarışa katıldığını, zaman zaman da arkadaşlarının teknesinde kaptanlık yaptığını anlatıyor. Bir yarışta kupayı kıl payı kaçırışını anlatırken hala heyecanını ve hayal kırıklığını gizlemekte zorlanıyor. Denizcilerin en büyük sivil toplum kuruluşunu yöneten Erdoğan ile Bodrum Cup’ın #maviyeguckatiyoruz misyonunu ve Bodrum’a kazandırdıklarını konuştuk.
*The Bodrum Cup’ın sizin için ve Bodrum için anlamı nedir?
Bu, dünyanın başka bir yerinde olmayan bir yarış. Bunun için belki de Bodrum Cup’a yeteri kadar değer verilmiyor. Yelken olayı, Bodrum’un çok eskilerine dayanır. Yıllar evvel babalarımız, dedelerimiz buradan Çanakkale’ye, Libya’ya süngere giderdi. Motor yok elbette! Kürekle ve yelkenle seyrederlerdi. 80-100 yıl öncesinden söz ediyorum. Daha sonra charter işi başlayınca yelken ikinci plana atıldı. Bodrum Cup, Bodrum’u yeniden yelkenle tanıştırdı. Erman Aras, bu işi başlattı ve çok da güzel götürüyor. Bodrum için çok önemli olduğunu düşünüyorum. Biz de geliştik bu yarışma sayesinde. Rüzgar enerjisini kullanmayı öğrendik ve alışkanlık haline getirdik. Ben emekli olmadan önce, charter yaparken bazı etapları yelkenle geçerdim. Misafirlerimizin de hoşuna giderdi. Ayrıca mazotumuz da depoda kalırdı.
*Siz de yarıştınız mı The Bodrum Cup’ta?
Kendi teknelerimle yarıştım. Daha önce Forza vardı. Ondan sonra da Ayşe Emre… Sattım daha sonra. Çok kupa, ödül aldık onunla. En son, Levent Kaptan rahatsızlandığı için onun teknesinde kaptan olarak gittim. Kupayı son gün kaybettik!
Bu sene #maviyeguckatiyoruz temasıyla açılacağız denize. Bu anlamda neler söylemek istersiniz?
Güzel bir konu seçmişler. Yıllardır bu kadar tekne ile turizm yapıyoruz. Döviz girdisi çok yüksek. Fakat bunu canlandırmak gerekiyor. Sadece Bodrum Limanı’nda 8 bin civarında tekne var. Ticari tekneleri, balıkçı tekneleriyle 10 bin diyebiliriz. Düşünebiliyor musunuz? Belki Türkiye’nin en büyük olmasa da ikinci ya da üçüncü limanıyız biz. Buna rağmen büyük eksiklerimiz var.
*Unutamadığınız bir anı var mı The Bodrum Cup’ta?
Yılını tam olarak hatırlamıyorum ama Dragon Fly ile kapışıyorduk. Çok başarılı bir yarış çıkarıyorduk. Son etabı birinci bitiren tekne, kupayı kazanacaktı. Start Yalıkavak açıklarından başladı. Start çizgisinde iyi yer tutmak çok çok önemlidir biliyorsunuz. Rüzgârın gelişine göre üst rüzgârlardan yakalarsan aradan kayarsın. Altlara düşersen o rüzgâr size gelinceye kadar öteki tekneler uçar gider. Biz de en üst rüzgârdan yakalayalım diye üste çıktık fakat oradan bir arkadaşımız ters yönden tam önüme geldi. Hatalı giriş yaptı ama benim de iki seçeneğim vardı. Ya çarpıp geçecektim arkadaşa, ya da ona çarpmamak için erken start yapmak zorunda kalacaktım. Erken çıkmayı tercih ettim. O gün çok üzüldüm tabii. Kupayı kaybettim. Sağlık olsun. Kimseye zarar gelmedi neticede.