Tırhandillerin ustası ‘Kıvırcık Mustafa’ 34’üncü American Hospital The Bodrum Cup’ta yine bizimle birlikteydi!.. 2021 yılında aramızdan ayrılan Mustafa Cengiz’in Noa’sı, İspanya’dan Bodrum’a gelip denizinin tuzuyla The Bodrum Cup’a katıldı. Noa’nın dümeninde Nazif Cengiz, Deniz ve Derya Mutlu kardeşler vardı. Küçük ama yetenekli tirhandili İspanya’dan getiren de bu ekipti. Hikayeyi bizzat kendilerinden dinlemek için yarışın Bodrum Limanı’nda sonlanan etabını bekledik. Limanda Noa’yı görür görmez atladık.

Kıvırcık Mustafa Cengiz’in, 2006 senesinde İspanyol arkadaşı Pepe için yaptığı Noa, üstün manevra yeteneği olan çok güzel bir tirhandil. Bodrum’da denize indirildiği sene The Bodrum Cup’ta bir kerecik yarışıp, İspanya’ya gitmiş. İlk yıllar el üstünde tutulmuş fakat Avrupa’da tirhandil kültürü olmadığı için Noa’ya gösterilen ilgi de zamanla sönmüş. Derya Mutlu bir tirhandil aramaya başlayınca, İspanya’ya gidip Kıvırcık’ın el emeği göz nuru teknesini satın alma düşüncesi doğmuş bizimkilerde. Nazif Cengiz de ortak olunca, ver elini İspanya!

Haziran ayında gittikleri İspanya’dan Noa’yı da alıp 19 günde Bodrum’a gelmiş üç arkadaş. Geze geze, ışıltılı Akdeniz’in keyfini çıkara çıkara… Rota şöyle; Ekip 8 Haziranda İspanya’nın liman kenti Almerimar’dan yola çıkmış. Sırasıyla Cartagena, İbiza, Mayorka, Minorka, oradan Sicilya, Liparis, Mora Yarımadasının altından Delos ve Bodrum…

Böylesine uzun bir yolculuğu yapmanın duygusal bir bahanesi var şüphesiz.

Derya Mutlu, çok istediği tirhandiline kavuşmanın ötesinde Kıvırcık’ın elinin değdiği bir tekneyi Bodrum’a, evine geri getirmenin ayrı bir keyif olduğunu söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Kıvırcık Mustafa ile geçirdiğimiz zamanların bizim için ayrı bir önemi var. Biz hep onun teknelerine bindik. Çünkü Bodrum’a, Gökova’ya özgü, sağlam ve kaliteli tekneler yapardı. Ayrıca, Akdeniz’i tekneyle kaç kez geçeriz ki hayatımızda? Kararı vermemizde bu düşünce de çok etkili oldu açıkçası.”

Deniz Mutlu, sevgili dostu, ağabeyi Kıvırcık Mustafa Cengiz’in tıpkı Noa gibi beş altı tane tekne inşa ettiğini anlatıyor: “Kıvırcık tekneyi kurarken hesabını şöyle yapardı: ‘Arkadaşlarla beraber deniz üzerinde rakı içmek istiyorum. 6 kişi olsak, iki de misafir gelse toplam 8 kişilik bir masa kurmam lazım.’ Kokpiti hazırlıyor, masayı kuruyor. Daha sonra o masayı nasıl bir tekneye yerleştireceğini hesaplıyor ve tekneyi inşa ediyor. Çok büyük hesap kitap yok yani.”

Kalpten seven, kalpten yaşayan, dost Kıvırcık Mustafa’yı bir kez daha hatırlamak ve gülümsemek iyi geliyor bize… Mustafa Cengiz’in mobilyacılıktan başlayan ustalığını konuşuyoruz bir süre. “Tekneyi yapmayı da, kullanmayı da, yaşamayı da severdi” diyor Nazif Cengiz özlemle…

Teknenin getirilip bakımdan geçmesi bir aydan fazla sürünce American Hospital The Bodrum Cup’a hazırlamamış ekip. Yarışa katılmaya da start gününden bir hafta önce karar vermişler. Derya Mutlu, “Yelkenler bile 2007’den bu yana kullanılıyor. Zaten bu tekne yarışmak için yapılmamıştı. Performansı, diğerlerine göre biraz daha düşük dolayısıyla. Fakat yine de bir yarışta test etme şansımız oldu. Fena da olmadı.” diyor.

ERA  YELKEN KULÜBÜNDEN THE BODRUM CUP’A

Derya Mutlu 10 yaşından bu yana American Hospital The Bodrum Cup’la yaşıyor. Yelkeni Era Yelken Kulübü’nde öğrenmiş. Çocukluk yaşlarında The Bodrum Cup organizasyon komitesine destek olmak için tişört, malzeme sattıklarını anlatıyor: “Bizim kendi yelken kulübümüzün organize ettiği bir etkinlik olduğu için Bodrum Cup’ın bizde ayrı bir yeri var. Ben bu festivali, hep Era’nın bir parçası olarak gördüm. Şimdi de kulübün bayrağı asılı teknemizde.”

Birkaç tane teknede daha Era Yelken Kulübü’nün bayrağını gördüğümüzü söyleyince “Yıllar önce optimist olarak yelkene başlayan bizim kuşak, şimdi yetişkin oldu, bazıları kendi teknelerini aldı ve bu yarışa katıldı.” diyor mutlulukla.

Nazif Cengiz de American Hospital The Bodrum Cup’ın ilk yılını hatırlıyor. 1989 yılındaki o ilk yarışlara babası İsmet Cengiz katılmış, Nazif de annesiyle birlikte Marmaris’teymiş o sıralar. Her akşam babasıyla telsizden konuşurlarmış: “Heyecanlı çocuklarız o zaman. Babam uzun uzun yarışı anlatırdı bize. Çok net hatırlıyorum. Ben uzun yıllar The Bodrum Cup’a katılmadım. Sonra Kıvırcık’la tanıştık ve American Hospital The Bodrum Cup benim için yeniden başladı.”